Kısırlık Tanı Testleri Nelerdir?

Erkeğin Değerlendirilmesi
Erkek infertilitesi, düşük sayıda sperm üretimi ya da hiç üretilmemesi, şekli bozuk ya da hareketsiz sperm üretimi, sperm iletimini engelleyen bazı tıkanıklıklar nedeniyle olabilir. Buna bazı hastalıklar, yaralanmalar, kronik sağlık sorunları, yaşam tarzı tercihleri, ilaç kullanımı ve bazı diğer faktörler sebep olabilirler. Öncelikle infertiliteye neyin sebep olduğunun tespiti önemlidir. Bunun içinde muayene ve bazı testlerin yapılması istenebilir.

Genel fiziksel muayene ve özgeçmiş: Medikal geçmiş, varsa geçirilmiş hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve seksüel alışkanlıklar sorgulanır.

Hormon profili: Gerekli görülürse testosteron , LH, FSH ve prolaktin gibi diğer hormon seviyelerine bakılır.

Sperm Tahlili: Bir çiftte infertilite nedenleri araştırılırken yapılacak ilk testtir. Spermiyogram, semendeki sperm sayısının, hareketliliğinin ve şeklinin değerlendirildiği bir testtir. Sperm örneği vermek için 3 ila 5 gün cinsel ilişkide bulunmadan (cinsel perhiz) merkezimize başvurmanız gerekir. Semen analizi infertilite çalışmalarında çok önemlidir bu yüzden yeterli donanıma sahip laboratuvarlarda özel cihazlarla yapılmalıdır. (Örnek: Makler sperm sayma kamarası)
Spermiyogram normal değerler verilebilir? Ayrıntı?

Genetik Analiz (Karyotip analizi, sperm fish): Bu testler genellikle çok düşük sperm sayısı olan ya da hiç spermi olmayan hastalarda doktor gerekli görürse istenmektedir. Klinefelter sendromu (47 XXY) gibi hastalıklar testis gelişimini etkileyebilir ve sperm yapımı azalmış olabilir, ayrıca Y kromozomu üzerindeki delesyonlar testiste sperm yapımının azalmasına ya da hiç yapılamamasına yol açabilir.

Serolojik ve Mikrobiyolojik Testler: HbsAg, Anti HIV, Anti HCV

Kadının Değerlendirilmesi
Kadın infertilite nedenleri çok çeşitli olabilir

Ovulasyonun değerlendirilmesi: Yumurtlama sonrası üretilen bir hormon olan progesteronun ölçülmesi yumurtlamayı gösterebilir.

HSG (Histerosalpingografi): Bu test rahim içini görüntülemeye ve fallop tüplerinin açık olup olmadığını göstermeye yarar. Radyo-opak bir madde rahim içerisine enjekte edilir ve rahim içini ve fallop tüplerinden geçişi görülerek değerlendirilir. Böylece rahim yapısal olarak değerlendirilirken tüplerin açık olup olmadığını da görebiliriz. Bazen bu testten sonra tüplerin açılmasıyla kendiliğinden gebelik yaşanabilir.

Laparoskopi: Genellikle genel anestezi altında yapılır, tıkanıklıkları, düzensizlikleri ya da endometriozisi, fallop tüplerini ve rahmi görüntülememize olanak verir. Göbek deliğinin hemen altından özel fiber-optik bir aletle karın içine girilir ve bir miktar gaz verilir (genellikle karbondioksit). Bu sayede karın duvarı iç organlardan uzaklaşır ve karın içi ve üreme organları rahatlıkla görülebilir. Gerekli görüldüğü durumlarda yine küçük kesiler yapılarak birçok operasyon yapılabilir.

Histeroskopi: Histereskop adı verilen bir cihazla rahim içine girilerek tanısal ve ya cerrahi işlemlerin gerçekleştirilmesidir. Genellikle genel anestezi altında yapılır. Aşırı ve düzensiz adet kanaması, infertilite (kısırlık), tekrarlayan düşükler, rahim içerisinde yapışıklıkları, ultrasonda rahim içerisinde polip veya myom benzeri oluşumların olduğu durumlarda yapılabilir.

Hormon testleri: FSH, LH, estradiol, prolaktin, TSH, T3, T4 gibi belirli bazı hormonlara bakılarak durumunuz değerlendirilir.

Yumurtalık rezerv testleri: Menstrüel siklusun belirli gününde yapılan kan ve görüntüleme testleriyle over hacmi, folikül sayısı belirlenebilir.

Genetik testler: Tekrarlayan gebelik kayıpları olanlar ve ölü doğum hikayesi bulunan hastalar için doktorunuz bu testi isteyebilir.

Ultrason: Adet döneminizin belirli gününde yapılan bir görüntüleme testidir. Bu sayede over hacmi ve folikül sayısı belirlenerek yumurtalık rezerviniz değerlendirilir.

Serolojik ve mikrobiyolojik testler: HbsAg, Anti HIV, Anti HCV

İnfertilite sebebinin bulunabilmesi için tüm bu testlerin hepsinin uygulanmasına gerek yoktur. Doktorunuzla yaptığınız görüşme esnasında hangi testlerin uygulanmasını gerektiği belirlenir. Ardından gerekli görülen yardımcı üreme teknikleri sırasıyla denenir.

Bunlar
IVF ; matür olgunlaşmış yumurtanın kadından alınması ve bu yumurtanın erkekten alınan sperm ile laboratuvar ortamında döllenmesinden 3 ila 5 gün sonra rahme yerleştirilmesi işlemidir.

Ejekülasyon için elektriksel ya da vibratuar stimülasyon; bu işlem bir nedenle spinal kanal hasarı olan erkeklerde kullanılabilir.

Cerrahi sperm aspirasyonu; spermin çıkışıyla ilgili yollarda tıkanma olması veya işlem için yeterli sayıda sperm olmadığı durumlarda uygulanır.

İntrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI); mikroskobik bir teknik olan bu prosedürde tek bir sperm direkt yumurta içerisine zerk edilir.

Asisted hatching; embriyonun dış zarının inceltilerek rahim içerisine tutunması sağlanır.

Tedavinin Komplikasyonları
Çoğul gebelik; Yardımla Üreme Tekniklerinin en sık görülen komplikasyonudur. Fetus sayısı arttıkça erken doğum riski artar. Erken doğum ise erken ve yaşamın ilerleyen dönemlerinde çeşitli sağlık sorunlarına neden olmaktadır.

Ovarian hiperstimülasyon sendromu (OHSS) ; bazı kadınlarda yumurta gelişimi için verilen ilaçlara vücut aşırı reaksiyon verir ve overlerde şişme, ağrı ve hassasiyet gelişir. Hafif olan vakalar kendiliğinden geçebilir ancak şiddetli olduğu durumlarda oluşan karın şişliği, nefes darlığı acil tedavi gerektirir. Genç kadınlarda ve polikistik over sendromu olan kadınlarda bu durumun görülme sıklığı daha fazladır.

Kanama ve enfeksiyon; sık rastlanan durumlar olmasa da yapılan her invasiv işlemde kanama ve enfeksiyon riski vardır.

Düşük doğum ağırlığı; rastlandığı vakalarda en önemli nedeni çoğul gebeliktir.

Doğumsal defekt; Yardımla Üreme Teknikleri ile doğum defekti arasında bağlantı olduğuna dair birtakım şüpheler vardır. Bu amaçla daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.

Bütün bu sayılan risk faktörlerine rağmen, unutmayınız ki, Yardımla Üreme Teknikleri bugüne kadar geliştirilmiş fertilite oranını arttıran en başarılı tekniktir.

Diğer Uzmanlık Alanları